1. Kamet Okunduktan Sonra Nafile Namaz Kılmak
Ebu Hureyre! (r.a)’tan rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Namaza kamet getirildiği zaman farz namazdan başka bir namaz yoktur.”
| Ebu Dâvud, Salatu’t-Tatavvu’ 5, 1266; Tirmizî, Salat 312, 421; Nesâî, İmame 60; İbn Mâce, İkametu’s-Salat 103, 1151.
Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bazı kimselere ne oluyor ki, namazlarında gözlerini semaya dikiyorlar?” Sonra sözünü daha da şiddetlendirdi ve:
“Ya bundan vaz geçerler, ya da gözlerinin nuru alınır da kör olurlar” buyurdu.
| Buhârî, Ezân 92. Ayrıca bk. Müslim, Salât 117; Ebû Dâvûd, Salât 163; Nesâî, Sehv 9; İbni Mâce, İkâme 67.
İbn Ömer (r.a.)’dan yapılan rivayette, demiştir ki:
“Peygamber (a.s.) Efendimiz namaza kalktığı zaman ellerini omuz seviyesini buluncaya kadar kaldırdıktan sonra tekbîr getirirdi…”
| Burahî, Muslîm
Abdulcebbar b. Vail (r.a), babasından naklederek, babası Vail,
“Rasûlullah (s.a.v)’i namaza başlarken ellerinin baş parmaklarını kulak memelerinin hizasına kadar kaldırdığını gördüğünü söyledi.”
| Dârimi, Salat: 31; Ebû Davud, Salat: 116
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e namazda başı sağa sola çevirmenin hükmünü sordum.
Peygamberimiz: “Bu, kulun namazından bir miktarını şeytanın kapıp aşırmasıdır” buyurdu.
| Buhârî, Ezân 93, Bed’ü’l-halk 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 161; Tirmizî, Cum’a 59; Nesâî, Sehv 10
Sehl b. Saad (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
“İnsanlar sağ ellerini namaz kılarken sol kolları üzerine koymakla emrolunurlardı.”
| Buharî
“İnsanların hırsızlıkta en ileri olanı, kendi namazından çalan kimsedir.”
“Ey Allah’ın Resulü, kişi namazından nasıl hırsızlık yapar?” denildi. Resulullah,
“Rukûunu ve secdesini tam yapmaz. Bu namazdan çalmaktır. İnsanların en cimrisi de selâm (verip alma) da cimri davranandır.” buyurdu.
| Müsned-i Ahmed b. Hanbel, III/70).
Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”
| Buharî, Ezan, 133-134
Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”
| Buharî, Ezan, 133-134
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz, imamdan önce başını (rükû veya secdeden) kaldırdığı zaman, başını Allah Teâlâ’nın merkep başına veya suretini merkep suretine çevirmesinden korkmuyor mu?”
| Buhârî, Ezân 53; Müslim, Salât 114-116. Ayrıca bk. Tirmizî, Cum’a 56; Ebû Dâvûd, Salât 75; Nesâî, İmâmet 38; İbni Mâce, İkâme 41
Rasûlüllah (asv) buyuruyor:
“Sizden biriniz secde ettiği vakit ellerini köpeğin döşediği gibi döşemesin, uyluklarını bitiştirsin.”
| Ebu Davud, II, 48
Namaza geleceğiniz zaman yürüyerek (normal adımlarla) gelin. Sekinet ve vakarı elden bırakmayın. Yetiştiğiniz kadarını (imamla) kılar, kaçırdığınızı tamamlarsınız.
| Buharî, Ezan: 21- Müslim, Mesâcid: 154
Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
Sizden biriniz namaz kıldığı zaman önüne bir şey koysun, hiç bir şey bulamazsa bir sopa diksin, sopa da yoksa, önüne bir çizgi çizsin, bundan sonra önünden ne geçerse geçsin ona-zarar vermez.
| İbn Mâce, ikâme 36; Ahmed b. Hanbel, II, 249, 255, 266. Sünen-i Ebu Davud
Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
Siz mescide geldiğinizde (cemaatle namaza başlanmış ise), imam (kıyam, rüku, secde, kuud) hangi hal üzere olursa olsun hemen uyun ve yapmakta olduğunu yapın.
| Tirmizî
Namazı nasıl kılacağını soran birine Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“…sonra rükû’a var, vücudun tam istikrar buluncaya kadar bekledikten sonra başını kaldır ve ayakta tam doğruluncaya kadar dur…”
| Etaü Dâvud – Buharî 15. Tirmizî/ salât; 110, isti’zan; 4. Nesâî/istif-tah;7, tatbiyk 15, sehv 67. İbn
Mâce:72
Hz. Aişe’den gelen bir rivayete göre Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
Rükû’a vardığında başını ne kaldırır, ne de eğerdi, bu ikisi arasında bir ölçüde tutardı. Rükû’dan başını kaldırdığında, iyice doğrulup ayakta durmadıkça secde yap-mazdı. Secdeden başını kaldırınca, iyice oturmadan ikinci secdeyi yapmazdı.
| Ebû Dâvud/salât: 122.İbn Mâce/ikamet: 4, Ahmed, 6/31, 171, 194, 281
Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”
| Buharî, Ezan, 133-134
Ebû Hureyre (r.a) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.s):
“Hiçbiriniz üzerinde bir tek kumaş varken onun bir mikdârım boynunun kökü ile omuz başları arasına dolamaksızın namaz kılmasın ” buyurdu.
| Yânî, bu takdîrde musallî nasıl yapar. Kumaş dar olduğu zaman, kumaşı bele bağlayıp izâr edinmesi ve yukarıdan Örtünmemesi lâzım gelir. Çünkü o dar kumaşı yukarıdan Örtünmek, avret yerinin açılmasına sebebdir.
| Mehmed Sofuoğlu, Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Ötüken Yayınları: 1/457.
Âişe onunla odasının bir tarafını örtmüştü. Peygamber (s.a.v) ona: “Şu kırâmım karşımızdan gider. Zîrâ onun tasvirleri, namazımda bana görünüp duruyor” buyurdu.
| Mehmed Sofuoğlu, Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Ötüken Yayınları: 1/470-471
Ebû Cuheym de şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Namaz kılanın önünden geçen kimse, üzerine ne kadar günâh aldığını bilseydi, onun önünden geçmektense kırk (zaman yerinde) durmayı daha hayırlı bulurdu”.
| Râvî Mâlik ibn Enes dedi ki: Râvî Ebu’n-Nadr: Kırk gün mü, yâhud ay mı, yâhud yıl mı dedi bilemiyorum, dedi.
Câbir İbni Semüre radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem evinden çıkıp yanımıza geldi ve şöyle buyurdu:
– “Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!”
Bunun üzerine biz:
– Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar? diye sorduk. Şöyle buyurdu:
– “Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar.”
| Müslim, Salât 119. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28; İbni Mâce, İkâmet 50
Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”
| Buharî, Ezan, 133-134
Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (Böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”
| Buharî, Ezan, 133-134
Nu’man b. Beşîr (R.A.)’den yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir-. «Ya saflarınızı iyice düzeltirsiniz, yoksa yüzleriniz arasında Allah’a muhalefet edersiniz!.
| Buharı/ezan: 71. Müslim/salak 127, 128. Ebû Davud/salat 93. Tirraizı/me-vakiyt: 53. İbn Mâce/ikameti 50. Ahmed; 4/271, 272, 277
Yazar Hakkında